CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu, belediye meclis konuşmasında Beykoz’da yapılması planlanan kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sataloğlu, Beykoz Belediyesi’nin yakın zamanda reklamını yaptığı Şehri Sitare projesinin artık tozlu raflarda kaldığını belirterek, bölge halkının yıllardır huzursuz olduğuna ve gelecek ile hayaller kuramadığına dikkat çekti.
Kentsel dönüşümün önemli olduğunu söyleyen Sataloğlu, “Dönüşümün yapılması gerekiyor. Bölgedeki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yeniden yapma, canlandırma, sağlıklaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılması gerekiyor. Özetle sorunların giderilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Sataloğlu, “Ama siz ne yaptınız da iş buraya nasıl geldi onun cevabını arayalım öncelikle” diyerek yeni yönetim göreve geldiğinde Haziran/2019 belediye meclisinde bölge için yetkilendirme istediklerini ve daha önce ilan edilen kazanımların fazlasıyla sağlanacağı konusunda görüş bildirip, TOKİ’de karar kılındığını da bu mecliste anlattıklarını söyledi.
Kentsel dönüşüm süreci ile ilgili dikkat çekici tespitlerde bulunan Sataloğlu konuşmasına şu sözlerle devam etti :
“İmzalattığınız sözleşmelerle eski kazanımların aynı yerde durmasını dahi bırakın, azaldığını görüyoruz.2,5 yıl geçti yetkilendirme aldığınızdan bugüne geçen süre bu.. Devam edeyim yaptıklarınıza.
Hak sahiplerinin tespiti için Ortaçeşme meydanına irtibat bürosu kurdunuz dedinizki, 24 Mayıs 2021’ den 9 Temmuz 2021 tarihine kadar 45 gün buradayız ,gelin imzalayın.
Fakat beklenen imzalar gelmeyince 28 Eylül 2021 tarihi itibariyle projeye ilişkin muvafakatnamalerin imzalanmaya başlandığını, eğer 30 Kasım 2021 tarihi itibariyle yeterli sayıya ulaşılmazsa hak kaybı yaşayacaklarını içeren tebligatı vatandaşlara gönderdiniz. Buna rağmen imzalamayanlar olunca 22 Aralık 2021 tarihinde bölge vatandaşlarına borçları ödeyip tahliye edin dediniz. Borç yoktur yazılarını alıp evlerini barklarını tahliye etmelerini istediniz. “
Farklı farklı kurumlarda borç yoktur yazısı istediklerini söyleyen Sataloğlu, “Vatandaşın kış günü evini barkını yıkacağız diyorsunuz. O yazılar bu kış günlerinde ve belirsizlik ortamında size gelse, empati yapın lütfen, o evin içindeki yaşamı düşünün yazıktır günahtır. 15 gün, yok ek süre 30 gün, toplam 45 gün süreler falan dediniz. Halk isyan edince ne yapacağınızı şaşırdınız. Yerel gazeteler vasıtasıyla bölge halkının cevap bekleyen sorularını yanıtlamaya çalıştınız. Ama yanıt bekleyen çok soruda orta yerde durmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Sataloğlu; “Sayın Başkan ve değerli belediye meclis üyeleri burası bir kamu kurumu , burası bir belediye, halka yeterince anlatamamışsınız, iletişim kuramamışsınız neyi, nasıl hangi şartlarda yapacağınızı anlatamamışsınız bölge halkına. İletişim kurarak halka anlatamadığınız işleri yerel gazeteler ile yapmaya çalışıyorsunuz.” diyerek belediyenin bölge halkıyla doğru iletişim kurumadığına dikkat çekti.
Belediyenin halkın gerçekliliğinden haberinin olmadığını iddia eden Sataloğlu, “Kentsel dönüşüm çok önemli bir konu elbette ,eski sağlıksız yapıların yıkılıp yeniden inşa edilmesi hem can, hem de mal güvenliğini sağlayacaktır. Hasarlı binaların yıkılıp yerlerine sağlıklı binaların yapılması ile doğal afetlere karşı önlemler alınacaktır. Zarar veren deprem değil, binalardır gerçeğini hiçbir zaman unutmayacağız.” dedi.
Kentsel dönüşüm kentlerde yaşanan çarpık kentleşme ile birlikte gelen plansız şehirleşmeden ve bu plansızlığın getirdiği yüzlerce olumsuz etkiden kurtulmak için önemli bir fırsat penceresi olduğunu savunan Sataloğlu, “İyi analiz edilmiş, dikkatli planlanmış ve sonuçları hesap edilerek uygulanan kentsel dönüşüm projeleri, çarpık yapıdan kurtaracak, refahı artıracak, daha sağlıklı koşullarda yaşama fırsatı sunacaktır.” diyerek belediye yönetiminin, bu güne kadar yapamadığı şu hususa özellikle dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sataloğlu son olarak surecin istenilen sonuçlara ulaşabilmesi için şeffaflığa, hesap verilebilirliğe, yerel temsilcilerin katılımına, sosyal dayanışma ve sosyal kontrol bağlarının korunmasına ve süreçten mağdur olabilecek insanların korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini söyleyerek konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Tekrar ediyorum, kentsel dönüşüm projeleri her şeyden önce şeffaflığı ve hesap verilebilirliği ilke edinmesi gereken, ancak bu sayede meşruiyeti olabilecek ve kamuoyu kabulü alabilecektir. Belediye yönetimini şeffaf olmaya davet ediyorum.”